Genel

Bakmakla Yükümlüler

Sağlık hizmeti, bir insan için en önemli hizmetlerden birisidir. Sağlık hakkı geciktirilemez ve ihtiyaç durumunda derhal elde edilmesi gerekir. Kişiler, bu sağlık hizmeti için her ay belirli primleri devlete ödemek zorundadır. Sağlık hizmeti, devlet tarafından yerine getirilmesi gereken bir haktır. Kişiler, bireysel olarak sağlık hizmetinden faydalanabilmesi demek sağlık hakkının yerine getirilmesi için yeterli sayılmaz bu yüzden de bakmakla yükümlü olunan kavramı ortaya çıkmıştır.

Ülkemizde sağlık hizmetleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılmaktadır. Genel Sağlık Sigortasına sahip olan kişiler ve bu kişilerin bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetleri bu kurum tarafından karşılanmaktadır.
Bakmakla yükümlü olunan kişi anne, baba, eş ya da çocuklarının sağlık güvencesinden faydalanabilen demektir. Bakma yükümlü olmayan kişiler de sağlık güvencesinden faydalanamayan kişiler manasına gelmektedir.
Kanunlara göre bakmakla yükümlü olunan kişiler anne, baba, eş ve çocuklardır. Ama burada bir şart vardır. Bu kişiler sigortalı çalışmamalı ya da kendi sigortasından dolayı gelir ya da aylık almamalı ve isteğe bağlı prim ödememelidir. Diğer bir bakmak yükümlü olunan kişi ise, emekli sandığı kapsamında 1 Ekim 2008’den sonra göreve başlayan ve ücretsiz izne ayrılan, ayrıca bu ücretsiz izin süresi bir yılı geçen eşler bakmak yükümlü sayılanlardandır.

Bakmakla yükümlü olunan kişilerin yanında bir de bakmakla yükümlü olunmayan kişiler bulunmaktadır. Bunları şöyle sıralayabiliriz:

  • Askerlik görevini yapmak için silah altına alınan er ve erbaşlar.
  • Ceza İnfaz Kurumları ve tutuk evlerinde bulunan hükümlü ve tutuklular.
  • Yurt dışı borçlanması yaparak Türkiye’den emekli olan ve aylık almaya başlayıp Türkiye’de ikamet etmeyen kişiler bakmakla yükümlü olan kişiler kapsamına girmezler.

Ülkemizdeki kanunlara göre; kız çocukları çalışmamak ve kendi sigortalılığından gelir almamak şartı ile evlenene kadar anne ya da babası üzerinden bakmakla yükümlü sayılırlar. Erkeklerde ise bu durum daha farklıdır. Okumayan erkek çocukları 18 yaşına kadar, lise ve dengi okullarda okuyanlar ise 20 yaşına kadar anne ya da babasının üzerinden bakmakla yükümlü sayılırlar. Yüksek öğrenim görenlerde ise bu yaş 25’e tekabül etmektedir.

Sağlık sigortasına sahip olan kişinin çalışmayan ve gelir alamayan eşi bakmakla yükümlü olunanlar kapsamına girer ve sağlık hizmetinden yararlanmaya hak kazanır. Bu hak kazanımının devam etmesi için en önemli şart evliliğin devam etmesidir. Eğer, eş sigortalıdan boşanırsa, boşanmanın resmiyete geçtiği andan itibaren bakmakla yükümlü olunan kişi kapsamından çıkar ve sağlık hizmetinde faydalanamaz. Eğer eşlerin ikisi de genel sağlık sigortasına sahipse; bu halde ortamda bakmakla yükümlü olunan kişi kavramı da olmaz.

Çalışan eşlerden birisi vefat ederse; diğer eşe ölüm aylığı bağlanabilir. Ama bunun için ilk şart prim ödeme gün sayısının sağlanmasıdır. Çalışan eş çalışmayı bırakırsa, yani gelir alamayacak konumda ise; bu takdirde ölüm aylığı sebebiyle sağlık hizmetlerinden faydalanabilecektir.

Bakmakla yükümlü olunan kişilerde en fazla ayrıcalık hakları malul çocuklarına tanınmıştır. Genel sağlık sigortasına sahip olan kişilerin, sigortalı olmayan ve gelir almayan, ayrıca evli olmayan çocukları, yaşa bağlı kalmaksızın bakmakla yükümlü olan kişi kapsamına girmektedir. Böylece anne ve babaları üzerinden salık hizmetinden faydalanabilirler. Malul olarak kabul edilen çocuklar, durumları değişinceye kadar bu sağlık hizmetinden faydalanma hakkına sahiptirler.

Genel sağlık sigortalı olan kişinin anne ve babası, koşullar sağlanması halinde bu kişi üzerinden sağlık hizmeti alabilirler. Bunun için ilk önce ailenin gelirler toplamının kişi başına düşen miktarı hesaplanmalıdır. Bakmakla yükümlü kapsamına girme konusunda, sadece kişinin anne ve babasının durumunda gelir hesaplanmasına gidilmiştir. Bu durumlar sağlandığında o kişiler de bakmakla yükümlü olunan kişiler kapsamına girer.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir